Paylaş

EMEP, Libya’ya asker gönderme tartışmalarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Partimiz Libya’ya asker gönderilmesine karşı, halkların barış içinde bir arada yaşamasından yanadır” denildi.

Emek Partisi (EMEP) tarafından Trablus Hükümeti ile yapılan anlaşma ve Libya’ya asker gönderme ile ilgili açıklamada, “Partimiz Libya’ya asker gönderilmesine karşı, halkların barış içinde bir arada yaşamasından yanadır. Doğu Akdeniz’i paylaşmak için bölgede bulunan bütün güçler çekilmeli, Doğu Akdeniz’in kaderi bölgede yaşayan halklara bırakılmalıdır” denildi.

EMEP, Trablus Hükümeti ile yapılan anlaşma ve Libya’ya asker gönderme tartışmalarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz pastasının, en büyük payı kapmaya çalışan bölge devletleri ve emperyalist ülkeler arasında neredeyse paylaşılmışken ülkenin coğrafi konumunu avantaja çevirmeye çalışan Erdoğan yönetiminin, Libya ile deniz ve denizaltı sınırlar anlaşması imzalayarak el yükseltmeye çalıştığı ve bu bağlamda Libya’ya asker gönderilmesi tartışmaya açıldığı belirtilen açıklamada, “Ancak çok sayıda kabarmış iştah sahibini ağırlayan bölgede hiçbir sorunla karşılaşmadan yol almak kolay olmadığı için Türkiye’nin, bu çatışmalı bölgede Suriye’den sonra ikinci bir arapsaçına mahkum edilerek şansının zorlanması, öngörülmesi zor olmayan sıkıntılara davetiyedir” denildi.

Açıklamada, “Türkiye’nin arama-sondaj gemileriyle geç girdiği bölgeye, büyük emperyalist devletlerle bölge gericilikleri çoktan üşüşmüş durumdalar. İsrail’le Mısır şimdiden doğal gaz çıkarıyor, Kıbrıs uluslararası tekellerle birçok anlaşma imzaladı. Kıbrıs’ta askeri üsler kurup takviyesine girişmeyen ve Doğu Akdeniz’de donanması olmayan devlet neredeyse kalmamışken bütün ülkelerle problemli olan Türkiye tecrit pozisyonundan Libya ile imzaladığı anlaşmayla çıkmaya çalışıyor” denildi.

“TÜRKİYE’NİN EMEKÇİLERİ YENİ BİR ATEŞİN ORTASINA DÜŞÜRÜLÜYOR”
AKP iktidarının Doğu Akdeniz’de, Suriye’de olduğu gibi, Amerikan ve Rus emperyalistlerinin aralarındaki çelişkilerden yararlanarak kendisine bir yol açma şansının olmadığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye’nin Suriye’de yakınlık kurduğu Rusya, Türkiye’nin tersine uluslararası tanınmışlığı olan Trablus Hükümetini değil, Bingazi’de üslenmiş General Halife Hafter’i destekliyor. Bu iki güç arasındaki çatışmaya taraf olmak zorunda bırakılan Türkiye’nin emekçileri hem yeni bir ateşin ortasına düşürülmenin hem de Suriye’deki müttefikleriyle karşı karşıya gelmenin sonuçlarıyla yüz yüze bırakılmakta. Bütün bu gelişmeler iktidarın bölgedeki nüfuz ve egemenlik mücadelesinde bir kaldıraca ihtiyaç duyduğunu gösterdiği gibi iç siyasetin düzenlenmesi için de elzem görülmektedir. İçeride meşruiyet ve desteğini yitiren tek adam rejimi hem maddi hem de siyasi beklentilerini karşılayabilmek için dışarıdaki çelişki ve çatışmalardan beslenmeye çalışmaktadır”

“İKTİDAR, HALKLAR ARASINDAKİ KARDEŞLİĞE KASTETMEKTEDİR”
Türkiye ve bölge halklarının çıkarının yeni savaş ve çatışmalara zemin hazırlayan Akdeniz’deki paylaşım mücadelesinde olmadığının altı çizilen açıklamada, “Donanmanın Akdeniz’de dolaştırılması, Libya’ya asker gönderilmesi bölge halklarının kaderini bıçak sırtına taşımak anlamına gelmektedir. Türkiye iktidarı başka ülkelerinin fay hatlarını harekete geçirecek, çatışmaya yol açacak girişimlerden, vazgeçmelidir. Bölgede barış ve demokrasi için yol açıcı olmaktansa bu çatışmaların öğesi olmaya çalışan iktidar, halklar arasındaki kardeşliğe kastetmektedir” denildi.

“LİBYA’YA ASKER GÖNDERMEYE KARŞIYIZ”
Türkiye emekçilerinin Libya’daki savaşın bir parçası olmayacağı; barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesini sürdüreceği ifade edilen açıklamada şöyle denildi:

“Partimiz Libya’ya asker gönderilmesine karşı, halkların barış içinde bir arada yaşamasından yanadır. Doğu Akdeniz’i paylaşmak için bölgede bulunan bütün güçler çekilmeli, Doğu Akdeniz’in kaderi bölgede yaşayan halklara bırakılmalıdır”

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.