Paylaş

Mutlu açıklamasında şu sözlere yer verdi;

Geçtiğimiz hafta sonu Saadet Partimizin İstanbul Yenikapı meydanında düzenlemiş olduğumuz Kudüs Mitingimize katıldık. İlçe teşkilatlarımızdan almış olduğumuz raporlar doğrultusunda iki bin civarında vatandaşımızın dahil olduğunu tespit ettik. Tabi gönüllü olarak bizim bilgimiz dışında katılımlar olmuştur. Pazar günü Yenikapı’da devasa bir kalabalıkla, Kudüs ve Filistin konusunda büyük bir birliktelik sağlayacak bir görüntü oluşturduk. Mitingimize katılımlar konusunda özellikle AK Parti ve MHP’den de ciddi bir katılım bekliyorduk ama maalesef gerçekleşmedi. Daha çok muhalefetin katılmış olduğu bir miting ortaya çıkmış oldu. Bu da açıkçası bizi hayal kırıklığına uğratmadı diyemeyiz. Zira ülkemizin ortak meselelerinde siyaset gütmeden, iktidarıyla muhalefetiyle tek bir ses olabilmeyi beklerdik. Ancak bu gerçekleşmedi.

Son günlerde ülkemizin ortak sorunları, gündemleri haline gelen; Deprem ve doğal afet felaketleri, vatandaşımızın üzerinde hassasiyetle durduğu Filistin ve Kudüs konusu bütün siyasi parti, ideoloji ve hareketleri bir araya getirebilmelidir. Ancak bu meseleler bile maalesef iktidar ile muhalefeti bir araya getiremiyor. Ülkenin gelmiş olduğu bu durumdan inanın çok üzüntü duyuyoruz. Bu meselelerde siyaset güdülmemesi gerekir. İktidarın her meseleyi acaba muhalefete bir puan kazandırır mı şeklinde düşünmesi ülke adına doğru bir şey değildir.

17 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti’nin muhalefetin iktidara gelebilme ihtimalinden bile çok korkması bizim demokrasi anlayışımıza uymaz. İktidar artık yıpranmıştır. Ciddi manada hatalar yapmaktadır. iktidardan uzaklaşmayı, iktidardan gitmeyi ülkenin de sonu olarak düşünmeleri ve kendi akıbetleri ile ülkenin akıbetini eş görmeleri kabul edilebilir değildir. Bu ülkede en az AK Parti kadar ülkesini, vatanını, milletini seven ve hizmet aşkıyla tutuşan muhalefet vardır. Bu noktada muhalefetin de iktidara gelebilmesi demokrasimizin en önemli unsurlarından bir tanesidir. Bundan asla korkulmamalıdır. iktidarlar gelir hizmetlerini yapanlar. Vatandaşın takdiri ile iktidardan gidebilirler ve kendilerine teşekkür edilir. Siyaset Muhalefette olmayı da, İktidardan gidebilmeyi de içine sindirebilmelidir.

İnşallah ilk seçimle beraber ki biz 2023’te Bu seçimin olabilme ihtimalini görmüyor, daha erken bir tarihte olacağına inanıyoruz, bizler Saadet Partisi olarak 50 yıllık siyasi birikimimiz ve tecrübemizle iktidarın bir parçası olmaya hazırlanmaktayız.

Yerel gündemimiz ile alakalı olarak Büyükşehir meclisinde görüşülen meseleleri takip ediyoruz. Bunlardan birkaç tanesine temas etmemiz gerekirse; mesela plajyolunda yapılacak bir liman konusu var. Liman konusu ile alakalı orada faaliyetler başladı. Yüksek tonajlı ağır vasıtaların oradaki hareketliliği arttı. Vatandaşımız haklı olarak ciddi manada bir panik halinde. Bu Büyükşehir Meclisine sunulduğunda orada bir hareketlilik olduğundan bu konuyla ilgili ilgileneceklerinden bahsettiler. Plajyolunda büyük bir liman inşaatı başlamış, bütün planları hazırlanmış, bu ayın 18’inde Derince’de çed toplantısı yapılacak ve her şey bitme aşamasına gelmiş. Ancak vatandaşın tedirginliğini azaltacak, vatandaşı bilgilendirecek hiç bir şey sunulmuyor.

Biz bu kentin sahipli olduğuna inanmak istiyoruz. Biz inanmak istiyoruz ki bu kentte en küçük hareketlilik bile Kent yöneticilerinin bilgisi dahilindedir ve asla vatandaşımızı mağdur edecek, bu kente ekstra yük getirecek, çevre kirliliğine neden olacak bir işe imza atmazlar. İnanmak istiyoruz ki bu tip işlerin karşısında durular, sahip çıkarlar. Son aşamaya gelinmiş bir konuda evet bir hareketlilik

var, bir bakalım şeklindeki ifadeler bizi bu kentin sakinleri, hemşerileri ve yöneticileri anlamında tedirgin etmektedir. Orada bir İnşaat var. Burada yeni bir tesis mi yapılacak veya bir liman düzenlemesi mi yapılacak, bunun çok önceden vatandaşlarımıza söylemesi gerekirdi. Bu konuda biz artık Kent yöneticilerimize güvenmek istiyoruz. Biz oradaki mevcut limanın düzenlenmesine, modernize edilmesine karşı değiliz. Eğer ihtiyacı karşılamıyorsa, bir takım aksaklıklar varsa bunların giderilmesi konusunda herhangi bir itirazımız olmaz. Ancak şüphelerimiz var. Acaba orada yeni bir tesis mi inşa edilecek, oradaki trafik mi artacak bu konularda vatandaşın bir an önce bilgilendirilmesi gerekmektedir.

Büyükşehir meclisimizde gündeme gelen konulardan bir tanesi de Büyükşehir ve İlçe belediyelerinin Sayıştay raporları ile alakalı meselelerdir. Bakıyorsunuz Büyükşehir’de 38, Başiskele’de 26, Derince’de 29, Darıca’da 27, Karamürsel’de 13 ve Gebze’de de 6 kusur tespit edilmiş. Sayıştay her yıl yaptığı gibi bu senede rutin denetimlerini yapmıştır ama hiçbir dönem usulsüzlük sayısı bu kadar fazla olmamıştır. Bu artık mızrağın Çuvala sığmadığının en büyük göstergesidir. Adeta iktidar ve iktidarın yönettiği belediyelerde bir güç zehirlenmesi yaşanmaktadır. Belediyelerin bu son raporlarda bu kadar fazla usulsüzlük, bu kadar fazla kusur ortaya koyması güç zehirlenmesinin en büyük göstergesidir.

Sayıştay raporları ile ilgili “Eğer bir suç unsuru varsa savcılık gereğini yerine getirir” şeklindeki savunmalar kabul edilebilir değildir. Çünkü Cumhuriyet tarihinde hiçbir dönem iktidarın yargı üzerindeki baskısı bu denli olmamıştır. Dolayısıyla siyasal baskı altında olan yargının bu kusurların üzerine gidebileceğine biz inanamıyoruz. İnanmak istiyoruz ama maalesef inanamıyoruz. Ama şu bilinmelidir ki bu kadar çok kusur belki yargıya taşınamayacak ama halk vicdanında gerekli yargılaması yapılacaktır.

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.