Paylaş

AKV Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Rehberlik servisi tarafından okul öğretmenlerine “Çocuklara cinsel eğitim, cinsel istismar sonrası psikolojik güçlendirme ve destek” konularında seminer verildi.

Rehberlik servisi öğretmenleri Çiğdem Şanlıtürk ve Büşra Çapa Eğilmez tarafından verilen seminerde, okul öncesinde, orta çocukluk, ön ergenlik ve ergenlik döneminde cinsel eğitim, çocuk istismarının çocuk üzerindeki etkileri, cinsel istismarın belirlenmesi ve cinsel istismara uğramış çocuk ile görüşme konularında öğretmenler bilgilendirildi.

Seminerde ilk olarak söz alan Rehber Öğretmen Büşra Çapa Eğilmez;  cinselliğin, konuşulması güç bir tabu olarak karşımıza çıktığını, cinsel içerikli sorulara yetişkinler tarafından yeterli yanıtlar verilmediği takdirde, çocukların kendi öykülerini ürettikleri, kafalarının karışabileceğini ve sonuçta cinsellik hakkında konuşmaktan tümüyle kaçınabileceklerini belirtti.

Çapa, “Çocuk ile cinsellik hakkında konuşmak için ‘çok erken’ olarak tanımlanabilecek bir dönem yoktur. Çocuk iki yaşına ulaştığında bez değiştirme, banyo yaptırma ve üst değiştirme gibi fırsatları kullanarak ona beden bölgelerini tanıtmak gereklidir. Bu sırada doğru anatomik isimleri kullanmak önemlidir. Çalışmalar, ebeveynlerin insan anatomisi ile ilgili bilgi vermeyi okul öncesi dönemde başlatması gerektiğini, 2 yaş ve sonrasındaki çocuğun bu konuda soru sormasını beklemeden bilgilendirmelere geçilmesi gerektiğini göstermektedir. Bu yaş grubunda çocukları cinsel istismardan korunmaya yönelik olarak özellikle iyi/kötü dokunma ya da kabul edilebilir/kabul edilemez dokunmanın birbirinden ayırt edilebilmesini öğretmek, çocuğa istemediği dokunmalara karşı ‘Hayır!’ diyebilme becerisi kazandırmak, çocuğun kendisinin ve başkasının beden sınırlarını bilmesi için eğitimler vermek uygundur.” dedi.

Rehberlik öğretmeni Çiğdem Şanlıtürk ise cinsel istismara uğramış bir çocuğa nasıl davranmamız gerektiği hakkında bilgi vererek “İhmal ve istismara uğramış çocuklar genellikle yaşadıkları olayın ardından içinde bulundukları olumsuz duygu ve düşüncelerini tam olarak ifade etme konusunda zorluk yaşarlar. Bu durumu öğrenen yetişkinler olaya odaklanarak çocuğun kendisini çaresiz ve savunmasız hissettiğini gözden kaçırabilmektedirler. Yaşanan cinsel istismar olayının gerçekten olup olmadığının ya da ne şekilde olduğunun anlaşılmasını sağlayacak birinci ve en önemli delil çocuğun ifadesidir.” dedi.

Öğretmenler tarafından ilgiyle izlenen seminerde son olarak çocuğun istismarından sonra yapılacak olan görüşmenin yaşanan travmanın derinliği açısından çok büyük öneme sahip olduğu, neden niçin sorularından özellikle kaçınılması gerektiği, aile ve çocuğa mutlaka uzman desteğinin gerekli olduğu belirtildi.

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.