Paylaş

Hafta sonu tanıyan herkes tarafından sevilen ve sayılan bir ağabeye başsağlığı dilemek için bir caminin bahçesinde oluşturulan taziye masasına üç beş arkadaş ile birlikte oturduk.

Salgın tedbirleri dolayısı ile herkesin birbirinden uzak oturduğu masada merhuma rahmet yakınlarına başsağlığı dilendikten sonra konu ister istemez siyasete ve ekonomiye geldi.

Herkes kısaca derdini anlattıktan sonra vakit namazından çıkıp taziye masasına oturan belki de Kocaeli’nin en ünlü ve en büyük Müteahhitlerinden biri olarak kabul edilen kişi!

İzlenen yanlış ekonomik politikaların vatandaşın cebine dokunmaya başladığını, yaklaşık 300 iş kolunu besleyen inşaat sektörünün iyi durumda olmadığını bu durumun insanların siyasi tercihlerini etkileyeceğini önümüzde ki seçimlerde iktidarın istediği sonucu almasının çok zor olduğuna değinince ben şok ben iptal.

***

İçimden dedim ki! Yaptığı konut sayısını söylemeye çoğu insanın matematiğinin yetmeyeceği biri bunları söylüyorsa durum gerçekten ciddi.

Onun konuşmalarını dinleyince içimde, bu güne kadar sürekli eleştirdiğim iktidar partisine karşı istemsiz bir şekilde sahip çıkma arzusu oluştu.

Neredeyse 20 yıl sonra ilk kez doğrulaşan Milli politikalarını beğenmeye başladığım iktidarın, çıkara dayalı destekçileri tarafından sırf ekonomik gerekçeler ile zayıf düşürülme ihtimaline gönlüm razı olmadı.

Öyle ya biz eleştirecektik onlar savunacaktı, muhalifler olarak iktidar partili birisine yine hazırlıksız yakalanmıştık.

18 yıldır olduğu gibi yine ters köşeye yatırdı hepimizi!!!

Beynine benden fazla kan gittiği için benden daha akıllı olması normaldi!

***

Ekonomiyi birkaç aya düzeltemezler ise yanlarında kimse kalmaz dediğinde içimden yok öyle yağma, varken, akarken iyi de azalınca mı kötü, kaç cephede düşman ile uğraşıyorlar!

Yunanı ayrı, Fransız’ı Amerika’sı Rusya’sı ayrı!!!

İsterse sefaletin dibine vuralım iktidarı dolara euro’ya mağlup etmemek lazım, madem öyle iktidara sahip çıkma sırası şimdi de bize geldi, biz zaten dar gelir ile orta gelir arasında insanlarız zenginlik servet mevki makam görmediğimiz için üst düzey bürokrat maaşı danışman maaşı almadığımız için, yokluk bize hiç koymaz diyerek!

Müteahhit kanaat önderine kendisi ve diğer siyasal İslamcılarla hayatımın hiçbir evresinde hem de hiçbir konuda aynı fikirde olmadığımı, bu gün de olmayacağımı nazik bir ifade ile anlattım.

Tam Diriliş Ertuğrul, A haber Erkan Tan moduna gelmiştim ki artık kalkmamız gerekiyordu, biz de tekrar baş sağlığı dileyerek ayrıldık.

***

Ertesi gün iktidar partili bir Muhtarın istifa haberini okudum yerel basında!

Devletimizin zirvesinde ve yerel yönetimlerce oldukça fazla önemsenen, en azından ben önünden geçememişken o sarayda misafir edilmiş bir muhtarımızın üyesi olduğu iktidar partisinden istifa etmesi görülmüş duyulmuş iş değildi!

Ve en son olarak yürüyüş yolunda karşılaştığım bir muhasebeci dostumun uzun zamandır şirket ve iş yeri açılışı yapmadığını, biraz da pandemi dolayısı ile kapanışların olduğunu döviz artışının daha yansımadığını asıl sorunun aralık ayı gibi yaşanacağını söyleyince dedim eyvah!

En küçük esnaftan en büyük şirketlere hatta holdinglere varıncaya kadar herkesin cirosuna, vergisine ve yatırımına hakim olan muhasebeci de böyle söylüyorsa durum gerçekten ciddi olmalıydı.

Demek Müteahhit, Muhtar ve Muhasebeci diye baş harflerini benzeştirdiğim 3M! Umudunu yitirmek üzere…

Vay arkadaş dedim içimden!

3M ci değilim ama 3C ci olarak istemsiz bir şekilde iktidardan yana olasım geldi bu aralar, demedi demeyin.

Dertler bizim çile bizim mutluluk onların olsun.

İnandığımdan değil ha, inadına!, inadına!!

Yaşasın 3 cCc

Salı gününüz de mübarek olsun inşallah.

 

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.