İlimizin en aktif aktif sivil toplum kuruluşlarının bir araya getirerek oluşturduğu Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği şehitlik ziyaretinde bulundular
30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesi ile bir araya gelen Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği temsilcileri, Namazgah şehitliğini ziyaret ederek dualar okudular. Türk Diyanet Vakıf-Sen Kocaeli Şube Başkanı Mehmet Ali Karadaşlı’nın okuduğu Kuran-ı Kerim Tilavetinin ardından edilen dualara amin diyen Milli Kuruluşlar Birliği mensupları, günün anlam ve önemine binaen bir basın bildirisi yayınladı. Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Başkanı Yücel Alpay Demir, Türk Ocakları Kocaeli Şube Başkanı Mustafa Arha, Aydınlar Ocağı Başkanı Süleyman Pekin, Atatürkçü Düşünce Derneği Kocaeli Şube Başkanı Taylan Bingöl, İzmit rotary kulübü Başkanı Uğraş Çiftçi, Yesevi Ocağı Başkanı Eren Elmalı, Türk Büro Sen şube başkanı Cihat Çoban, Bağımsız Yazarlar ve Şairler Derneği Genel Başkanı Dilek Dila Mert ve birlik temsilcilerinin hazır bulunduğu anma etkinliğinde Birlik adına yazılan açıklamayı Kocaeli Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı Taylan Katak okudu.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: Emperyalist yağmacılar, topraklarımızı talan etmek için gelmişti. Amerika’da, Afrika’da, Okyanusya’da, Uzak Asya’da, Hindistan’da yaptıkları barbarlıkları Anadolu’muzu tertemiz topraklarında da yapmaktı amaçları. Sömürebildikleri kadar sömürecek ve ardından kaosa teslim edip, kaderine terk edeceklerdi memleketi. Sonumuz ya Suriye olacaktı, ya Afganistan. Ancak umdukları olmadı. Büyük Türk, Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk dikildi emperyalist barbarların karşısına. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde yüce Türk milleti emperyalizme diz çöktürdü. Geldikleri gibi gittiler. Bu aziz millet düşman askerinin kanlı çizmelerinin bu şerefli toprakları kirletmesine izin vermedi.
“Ya istiklal, ya ölüm’’ diyenlerin, 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da Başkomutanlık Meydan Muharebesi’yle kazandığı şanlı zaferin 99. yıl dönümündeyiz. Aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun. Bu büyük zaferin kazanılmasının en önemli adımlarından birisi hiç şüphesiz ki Sakarya Meydan Muharebesi’dir. Sakarya Meydan Muharebesi’nden önce Yunanların hedefi Kurtuluş Savaşı’nın sembolü haline gelen Ankara’yı ele geçirerek Türk milletinin direnme gücünü yok etmekti. Çok fazla subay kaybı olduğu için ‘’Subay Muharebesi’’ olarak bilinen, dünya harp tarihine en uzun meydan muharebesi olarak geçen Sakarya Meydan Muharebesi’nde Başkomutan Mustafa Kemal şöyle demiştir: “Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz.’’
22 gün ve 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi, İstiklal Savaşı’nda bir dönüm noktası, kilometre taşıdır. Son savunma savaşıdır. Sakarya Meydan Muharebesi kazanılmasaydı, 30 Ağustos 1922 Zaferi de kazanılamazdı. 1683 yılında Viyana’da başlayan toprak kaybı ve geri çekilme 1921’de Sakarya Meydan Muharebesi’nde sona ermiştir. Muharebe, bu yönüyle de Türk tarihi için önemlidir. Tarihimizde önemli bir yeri olan ve bağımsızlığımızı borçlu olduğumuz Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100. yılındayız. Bu büyük kahramanlık destanının 100. yılı dolayısıyla daha önce yaptığımız, 22 Ağustos-13 Eylül tarihleri arasında ülkemizi bayraklarla donatma çağrımızı yineliyoruz. Bugün itibariyle, 13 Eylül’e kadar evlerimizde, iş yerlerimizde, camlarımızı, balkonlarımızı Türk bayraklarıyla donatarak bu büyük zaferin kahramanlarına olan sevgimizi ve saygımızı gösterelim.
Ve unutmayalım ki bugün her şeye rağmen bu ülke dimdik ayaktaysa, Orta Doğu’daki çoğu ülke gibi boğazımıza kadar kaosa batmadıysak, bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin sarsılmaz cesaretleriyle bize armağan ettiği bağımsızlığa ve savaş meydanlarında kazanılan zaferlerin Cumhuriyet Devrimleri ile taçlanmasına borçluyuz. Bağımsızlığımıza ve Cumhuriyet’in getirdiği kazanımlara sımsıkı sarılmalıyız. Bunu sadece kendimiz için veya çocuklarımızın geleceği için değil, aynı zamanda ecdadımıza olan bir vefa borcu olduğu için de yapmalıyız. Atatürk’ün aydınlık yolundan saparsak Orta Doğu’nun karanlığına saplanırız, bunu unutmayalım!
Bugün Irak’ın, Suriye’nin, Afganistan’ın düşürüldüğü durumu gördükçe Atatürk’e olan sevgimiz, saygımız ve minnet duygumuz daha da artıyor. Bu ülkeden Atatürk’ü ve Cumhuriyet kazanımlarını silmek isteyenler Türk milletinin çelikten iradesiyle karşılaşacaktır. Aziz milletimiz başka ülkelerdeki çağ dışı rejimleri, iç savaşları, kaos ve kargaşaları gördükçe Atatürk’ün değerini daha iyi anlamaktadır. Atatürk ile mücadele Türk milletiyle mücadeledir. Emperyalistlerin ülkemiz üzerinde oynadıkları kirli oyunlar herkesin malumudur. Bu kirli oyunlar ancak birlik ve beraberlikle bozulur. Vatan sevgisinin, birliğin, beraberliğin, hukukun, demokrasinin, insan haklarının, adaletin ve liyakatin egemen olduğu bir ülkeyi hiçbir emperyalist güç yıkamaz. Tüm yurttaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz. Mekanları cennet olsun inşallah.
