Paylaş

 

Ta ki bu yıla kadar, “her sorulduğunda” HDP nin kapatılması ile ilgili görüşlerim merak edildiğinde!

HDP’nin kapatılmasının yanlış olacağını, bu coğrafyada hep birlikte yaşayabilmeniz için herkesin kendisini rahatça ifade etmesinin faydalı olacağını,

Bize göre marjinal aşırı ya da terör örgütleri ile aralarına mesafe koymak istemeyen siyasetçiler olsalar bile, toplumumuzun önemli bir kesiminden oy aldıkları için siyaset yapamamalarının daha yanlış olacağını beyan eder.

Her ne sıkıntı yaşarsak yaşayalım, sorunun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çözülmesinin, siyasi yolların kapatılmamasının gerekliliğini savunurdum!

Bu duygunun ben de oluşmasında, sosyal hayat içerisinde ticari hayat içerisinde tanıdığım ülkesine bağlı, vergisini veren, askerlik görevini layıkıyla yapmış, yıkıcı bölücü görüşleri olmayan toplumumuzun değerleri ve milli yapısıyla sorunu olmayan ancak “yasal hakkı olan” kendince gerekçelerle tercihini HDP den yana kullanan ve seçmeni olan vatandaşlarımızı tanımış olmam ve bu sayının çokluğudur.

Yani, bilinç altımda HDP nin siyaset yapmaya devam etmesi fikrimin oluşmasının nedeni HDP li siyasetçilerin toplumumuzun birlik ve beraberliğine katkı sağlayacağına olan umudum değil!

Seçmenlerin tercihlerine duyduğum saygıdandır.

Ve hala bu coğrafyada huzur içerisinde yaşamanın en önemli yolu birbirimize ve tercihlerimize duymamız gereken saygıdır diye düşünüyorum.

Ancak; Ben ve benim gibi pek çok kişi böyle düşünürken!

Özellikle son yıllarda çok iyi anladım ve anladık ki, HDP milletvekillerinin böyle bir derdi yok.

Onlar söyledikleri gibi gerçekten huzur ve barış istemiyorlar!
İstiyoruz diyorlar! Ama gerçekte istemiyorlar.

Sürekli gerilim istiyorlar, sürekli kavga istiyorlar, sürekli çatışma istiyorlar, bunun için her şeyi yapıyor, her yolu deniyor, her yarayı kaşıyorlar.

Seçmenleri böyle bir şey istemediğine göre, demek ki bunu onlardan başka birileri istiyorlar.

Yani sonuç olarak şuna net olarak kanaat getirdim ki, katranı kaynatınca şeker olmuyor!

Ve ülkemiz üzerinde oynanan proje çok büyük!

***

Adının anlamı da Ermenice olan “Garo” Paylan’dan da başka bir şey beklenemezdi zaten.

**”

Garo Paylan da vereceği o malum önergenin işe yaramayacağını biliyordu!
Biliyordu ama!

Demek ki, bir yerlere mesaj vermek dış mihraklı birilerini mutlu etmek, dikkat çekmek, gündem oluşturmak gerekiyordu!

Belki de kendisine verilen toplumun sinir uçlarına dokunma görevini yerine getirmek istiyordu!

Yazık, gerçekten çok yazık, ağız tadı ile birlikte huzur içerisinde yaşayamadığımız her güne yazık.

***

Nihayetinde herkes aslına çekiyor.

Evet Garo Paylan siyaset yapsın yapsın ama!

Mümkünse artık Türkiye’de değil!

Madem ermeni kökenli bir milletvekili, madem ermeni meseleleri onun için çok önemli o zaman, yapacağı en doğru şey gidip Ermenistan’da siyaset yapması ve Ermenistan’da halihazırda yaşayan Ermenilerin daha müreffeh yaşaması için çalışması.

Ölen Ermenileri umursadığı kadar yaşayanları dirileri de umursamalı!

Ya da ermeni sevici Fransa’da ideolojik faaliyetlerine devam etmeli!

Mümkünse Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde değil.

***

Siyasi partilerin kapatılmasına siyasi yolların tükenmesine karşı olan birisi olarak söylemek isterim ki.

Bence HDP li milletvekilleri, HDP seçmeni nin gücü ile bugüne kadar doğru ve faydalı bir şey yapmadılar,

AK Parti hükümetinin toplumun çok önemli bir kesiminin karşı çıkmasına rağmen uzun yıllar sürdürdüğü açılım sürecinde bile, terörün bitmesi için atılan tüm adımları, terör örgütü ile birlikte kötüye kullandılar.

Sonuç olarak geldiğimiz noktada. Toplumumuzun terör ve geçim sorunundan başka bir sorunu olmadığını, olayların diğer boyutlarının ideolojik ve dış mihraklı olduğunu, küresel güçlerin ülkeleri dizayn etme oyunlarının bir parçası olduğunu, bu coğrafyada birkaç yüzyıldır kaşınan kapanması istenmeyen bir yara ve bir proje olduğunu hepimiz çok iyi anladık.

Bugün gelinen noktada HDP nin siyaset yapmasının artık toplumu daha fazla ayrıştıracağını, çok önemli bir bölümü Kürt kökenli  olmayan siyasetçilerle bir yere varamayacağını düşünüyor.

Öncelikle Garo Paylan’ın dokunulmazlığını kaldırarak, yapmaya çalıştığı provokatif hamlenin yasalar çerçevesinde cezalandırılmasını ve ardından partisinin kapatılmasının görüşülmesinin ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Herkes konuşsun konuşsun da biraz da faydalı şeyler konuşsun!

Neymiş ermeni soy kırımı olmuş da tanınmalıymış, bunu da utanmadan, yüzbinlerce Ermeni’nin 1. Sınıf vatandaş, yüzbinlerce Ermeni’nin de kaçak olarak sınır dışı edilmeden rahat rahat çalışabildiği, hatta Milletvekili olabildiği, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Meclisinden istiyor!

Sen git önce Ermenistan’da bak bakayım 1 tane Türk vatandaşına 1 tane Azerbaycan vatandaşına tahammül ediliyor mu!

Tabii derdi oysa!

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.