Paylaş

Bizim zamanımızda Yıllık ödev diye bir şey vardı!

Ortaokulda ve Lisede, her öğrenci muhakkak, önemli bir dersten, önemli bir konuda çalışma yapmalı.

Yaptığı çalışmayı kendi araştırıp bulmalı,

Kaleme aldığı “kopyala yapıştır olmayan!”  bilgileri, giriş gelişme sonuç şeklinde mürekkepli bir kalem, düzgün bir el yazısı ile çizgisiz kağıda bir sanat eseri gibi nakşetmeli idi.

O ödev, öğrencinin not ortalamasına etki ettiği gibi, kişisel gelişimine de büyük katkı sağlardı!

Araştırmayı teşvik ederdi.

Öğrenci okul hayatında her şeyi unutsa Yıllık Ödev konusunu unutmazdı.

Ben unutmadım.

***

O zamanki Yıllık Ödevler, bir nevi makale, doktora tezi gibiydi!

Tabi son 20 yılda eğitim hayatımızda köprülerin altından çok sular aktı.

Sadece Andımız değil, yıllık ödevler de kalktı!

Bırak ortaokul, lise öğrencisinin yıllık ödevler hazırlamasını,

Son 20 yılda üniversitelerde tezsiz yüksek lisans diye de bir şey çıktı.

***

Kazakistan’da bir üniversitede doktora yapan bir tanıdığımıza Türkiye’de ki üniversitelerde o alanda kendisine yardım edecek, rehberlik yapacak bir hoca aradığımızda bir kez daha anladım tez, doktora ve makalelerin ne kadar önemli olduğunu!

Ortaokul Lisede verilen Yıllık Ödevlerin ne kadar önemli olduğunu!

Bulduğumuz hocaların yardımını, desteğini, ismini, imzasını artık lazım olan her ne ise Kazakistan da ki Üniversite kabul etmemişti!

Sizin anlayacağınız Kocaeli Üniversitesinde hoca bulamadık!

Sebep?

Bizim arkadaşın çalışmasına katkı sağlayacak hocanın o alanda yayınladığı makalesinin olması gerekiyormuş, yani sadece prof olması yetmiyormuş,

Uluslararası akademik alanda karşılığı olan Scope gibi Kkson gibi mecralarda yayınlanmış, yayınlarının olması gerekiyormuş!

***

Hani derler ya hey yavrum hey!

Böyle argo bir ifade var bilirsiniz, biz daha işin neresindeyiz, millet “gavurlar” yayınladıkları makaleler ve makalelere yapılan atıflarla yarışıp Üniversitelerini ilk sıralara çıkarma derdinde,

Bizim Üniversitelerde Tezsiz Yüksek Lisans diye bir buluş icat edildi!

Öğrenci gelsin dinlesin kendine lazım olan unvanını alsın gitsin.

Dinle git!

Araştırma, okuma-yazma hak getire.

Madem her şey Hak’tan! Onu da Hak getire!

Bir lisans düşün ki, tezsiz!

Kaldı ki Yıllık Ödev yazdıracaklar!

Yazanlar da fitre zekat üzerine yazıyor!

Gerçi Part Time Rektörlük yapanları bile duyuyoruz

Öyle bir okulda Tez olsa ne olur geç olsa ne olur!

***

Onun için de eskisi kadar ağırlığı karşılığı saygınlığı kalmadı pek çok şeyin.

Mevcut akademik hayattan memnun olmayanlar fitre zekat yerine bilim ile ilim ile ilgilenmek isteyenler de doooğru yurt dışına,

Gerçi giden gider, bize de Suriyeli Afgan Pakistanlı akademisyenler gelir.

Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye!

  • “Medula spinalisin merkezi ilk omurun miyeli sinirlere yaptığı lokal baskıdan ötürü dorsal ve ventral motorik sinirler sıkıştığı için.” demiş

Böyleyken böyle.

 

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.