Paylaş

Tur firmasında çalışan bir kardeşimizin Whatsapp durumunda gördüm Bozcaada Turu düzenlediklerini.

Zaten uzun zamandır aklımdaydı,

Kısmet olsa da, bir bağ bozumu zamanı gidebilsek diye geçerdi hep içimden.

Denk gelmişti.

***

Eşim ile birlikte eski Perşembe pazarı kenarından gece saat 12.00’da bindik otobüse, rahmetli Uğur Seçil Çetinkaya ile orada göz göze geldik, selamlaştık.

Daha önce tanışma fırsatı bulamamıştım ama Tanınmış bir İzmit esnafıydı, tanıdık bir simaydı.

Güzel adamdı Allah için, saygın vakur bir duruşu vardı, mekanı cennet olsun, yakınlarının başı sağ olsun.

Son yolculuğuna çıkıyormuş meğer!

***

Uyuya uyana gidiyorduk, yavaş yavaş.

Tatil yolculuğuydu, bizim de acelemiz yoktu şoförün de.

400 küsür kilometreyi 8 saatten fazla bir zamanda kat etmiştik.

Molalar da uzun uzundu.

Her şey yolunda gibiydi,

Değilmiş!

“2. şoför geçmişti direksiyona uykulu da değildi!”

***

Dalmış olmalıyım ki, çığlık ve Tekbir sesleri ile irkilerek geldim kendime,

Öyle bir çarptık ki yere sormayın.

Tarifi yok o kaos anı ve korkunun!!!

O korkuyu bir de 17 ağustos depreminde yaşamıştım, Allah bir daha kimseye göstermesin!

Her ikisini de!

Bir an kadardı her yer Öldüğümü düşündüm, kurtulma imkanımız yoktu, o anki hissiyatım ile!

***

Allah’ım burada Müslümanlar var sen merhamet eyle! Diye dua ederken eşim.

Ben sadece kendi derdimde idim.

Ben zaten hep bencil biriydim!

O an aklımda sadece hesabım nasıl olacak?

Çetin olmaz inşallah, bir ömrü karda mı kapattım zararda mı diye düşünceler vardı zihnimde sadece!

Sevdiklerim geçti gözümün önünden.

Çok sevdiklerim.

Evlatlarım.

Güzel hatıralarım vardı.

Küçük şeylerle mutlu olan biriyim, onun için çok mutlu geçmişti ömrüm.

Beni üzecek şeylerden hep uzak durmuştum.

İçimde hiç uhde yoktu, ölsem de gam yemezdim ama,

Keşke bir şans daha verse diye geçti içimden…

***

Verdi yüce Mevlam, Hamdolsun.

Ya bir şans daha, yada dünya sınavımın 2. oturumu!!!

Bayılmışım bir süre!

Otobüsün ön camına vuruyorlardı uyandığımda!

Üzerimde birileri vardı, zor nefes alıyordum, bir insan yumağının içerisinde idim.

Ölmediğimiz belliydi de, çıkabilme ihtimalimiz de zordu,

Ters düz olmuştuk, mahşer yeri gibiydi otobüsün içi!

Yalvararak uyandırdım üzerimdekileri,

Otobüsün çoğu 60 yaş üzeri idi!

Teyzem uzan, lütfen doğrul, bak kafandan kan akıyor, kalk çıkalım buradan, göğsümün üzerindesin kıpırdayamıyorum, ben çıkabilirsem sizi de çıkartırım, ne olur bir cana gelin diye, diye…

Ayağa kalkabilenlere lütfen alın üzerimden bir iki kişi, geri kalanına ben yardım ederim diye seslendim defalarca!

Ve öyle böyle doğruldum ayağa,

Hızla kendimi kolaçan ettim hasar almış mıyım, diye

Vücudum çok ağrıyordu, darbeler almıştım ama, kırık çıkık kesik yok tu çok şükür!

Kalkmama eşim yardım etmişti en çok!

Eşim iyi idi.

O, cam kenarında olduğu için ben onu korumuşum yumuşak bedenimle!

Kilolu olmam ilk kez işe yaramıştı!

***

Bülent abiyi gördüm ayakta, başından kan akıyordu, kulağı kesilmişti.

Yüzünü yıkadık eşimle, koltukların arasından bulduğumuz su ile.

Önce yaşlı teyzeleri çıkarttık, sonra biz çıktık otobüsün kırılan ön camından!

Bülent Abinin eşini Bulduk “Kazakistanlı Agnur Hocamızı” elleri, kafası kan içerisinde idi, yan camdan çıkmıştı, otobüsün altında ki boşluktan.

Atletimi çıkartıp Bülent abinin kulağına ve kafasına tampon yaptım, nispeten temizdir diye, başka bir şey yoktu etrafta!

***

Ambulans ve polis hemen geldi biz çıktıktan galiba 5 dakika sonra!

Baygın geçirdiğim süre ve içeriden çıkmak için çabaladığımız süre ne kadardı bilemem.

Hızlıca ilk müdahaleyi yapıp tahliye ettiler herkesi hastanelere.

Ezine Devlet Hastanesine.

Biz Bülent Abi İle Agnur hocamızı götüren ambulansın peşinden gittik yoldan çevirdiğimiz bir taksi ile, eşimle.

Aklımız onlarda idi, ağır yaralı olmadığımız için en son getirilecektik.

Bırakamazdık dostlarımızı, telefonları da kayıptı, aklımız kalırdı yoksa!

Elimizden geldiği kadar yardım ettik hastanede herkese, kusanın poşetini tuttuk, ağlayanın elini!

Sedye de taşıdık, serum şişesi de.

Her yer ağır yaralı doluydu, can siperane çalışıyordu tüm hastane Personeli.

Allah hepsinden ayrı ayrı razı olsun, hemşiresi, teknisyeni, laborantı, özel güvenliği, hasta bakıcıları, polisleri, Allah eksikliklerini göstermesin.

Hele hele güler yüzlü Acil Doktoru Eskişehirli Ecem Deniz Şen!

Kendi de güzeldi, gülüşü de.

***

İlaçtan sonra en fazla lazım olan şeydi belki de, gülümseme.

Doktor gülünce her şey çok güzel olacak diye geçti içimden, herkes iyileşecek inşallah diye!

Keşke tüm hastanelerde gülmek zorunlu olsa, tüm personel gülümsese,

Ve sağlansa her şey sağlıkçıların hastalara, yaralılara hasta yakınlarına gülümseyebilmeleri için, gereken her neyse!

Neyse…

 

***

Kazadan 4 saat geçti geçmedi Kaza Yapan İzmitli Kılıçbey otobüs firmasının sahipleri geldi hastaneye,

Geldi dersem az oldu, sardılar hastaneyi resmen.

Bizim 8 buçuk saatte geldiğimiz yere 4 saatte gelmiş olmalıydılar!

Sadece sahipleri değil, tüm ekipleriyle gelmişlerdi,

Onlar geldikten sonra biz çok rahatladık, artık hepimiz sahipliydik sayelerinde,

Ne ilacımızı kendimiz aldık, ne kaybolan çantamızı, ne çayımızı, hepsini aldılar, aradılar buldular, hatta telefonu kırıldığı için akrabaları ile konuşamayan bir yaralı için alelacele telefon alıp çözdüler mağduriyeti.

Ellerinden telefon düşmüyordu, tüm yaralılar ile irtibat kurdular.

Öyle ya herkesin ailesi telaşta idi İzmit’te, herkesin canı Ezine’de idi.

Taburcu olduktan sonra evlerimize kadar getiriler.

Öyle ki Kılıçbey firmasının koruması altında ne seyahat sigortası geldi aklımıza, ne de bir yakınımızın gelip bize bakması.

Arayıp sorana da teşekkür ettik, onlara güvenerek.

Gelmeyin gerek yok dedik.

orada tanıdım hepsini.

Allah hepsinden razı olsun.

Teşekkür Ederim, Cemal Kuş,

Teşekkür Ederim, Halit Kuş.

Teşekkür Ederim Adıyamanlı İdris Kaptan

Teşekkür Ederim Trabzonlu Anıl Kaptan.

Çok kötü geçen 2 günün daha kötü olmasına izin vermediğiniz için size ve adını hatırlayamadığım Tüm ekibinize çok teşekkür ederim.

Kendi aranızda bile konuşurken, vefat eden yolcunuz ve ağır yaralılar için duyduğunuz üzüntüye defalarca şahit oldum dersem yanlış olur, şahit olmadım, hissettim.

Teşekkürler insan olduğunuz için.

Kim ister şoförü kaza yapsın, otobüsü devrilsin, yolcuları yaralansın vefat etsin, elbette hiç kimse,

Ve hiç kimsenin de yolcusuna sizin kadar sahip çıktığını duymamıştım daha önce.

Örnek olsun herkese bence,

Aksilik olmasın, kaza olmasın ama, dünya işte, olunca da herkes sizin kadar merhametli olsa keşke.

***

Ayrıca tur firmasından, Hayale Kadirzade kardeşim sana da insani yaklaşımın ilgi ve alakan için çok teşekkür ederim, varlığın moral verdi.

Hala taburcu olamayan yaralılar var, tedavisine evinde devam edilenler var.

Allah yardım etsin hepsine.

Yaşlı tonton teyzelere,

Acil şifalar dilerim, herkese, Allah dayanma gücü versin, sabır versin ailelerine, geçmiş olsun bütün şehrimize, inşallah bir daha olmaz böyle kazalar, nice sağlıklı günlerde görüşmek üzere.

Nasip olursa tam iyileşince gitmek lazım Bozca Adaya, elbette Bülent abiler ile.

Selam ve dua ile.

 

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.