Paylaş

Geçen hafta İstanbul Üniversitesini kazanan kızımın özel eşyalarını götürmek için koyulduk yola,

Daha Avrupa yakasına yeni geçmiştik ki!

Arabamız bozuldu.

Malum eski model araç kullananlar bilir, bindiğiniz aracın yaşı sizin yaşınıza ne kadar yakınsa!

Yolda kalma ihtimaliniz de o kadar yüksektir.

Tıpkı bizim gibi!

***

Neyse, çağırdık çekiciyi yükledik emektarı, tanıdık bir servise yolcu ettik.

Malum eski model arabanız varsa, tamirci dostlarınız da vardır!

Allah eksikliklerini göstermesin,

Belki hiç bir arıza tam düzelmiyor, bir yeri tamir olunca başka taraf bozuluyor ama, sizi de zor anlarınızda yalnız bırakmıyorlar “gülücük”

***

Başladık taksi gözlemeye!

Taksi çok!

Ama bize yok!

Peş peşe geçiyor sarı fırtınalar…

Renkleri sarı diye mi bilmem, yüzümüze bakmadan geçiyorlar!

Mağrur!

***

Yanımızda taksi bekleyen bir kadın dedi ki, umumiyetle yolcu değil arap müşteri arıyorlar, arap da değilse, en azından turist olsun istiyorlar!

Günde 20 taksimetreli Türk yolcu yerine 1 arap müşteri yakalasa tamamını ondan kazanabiliyor 2. Arap bonus!

Dedi!

Hakikaten öyle!

Beni gören taksici, bunda döviz yoktur, TL’de şüpheli diye düşünüp durmadı.

50 den fazla sarışın taksinin arkasından bakakaldık.

Neyse ki rahatsızlanan yeğeninin yerine taksiye çıkan amatör bir abi geldi de arızalanan aracın bagajından indirdiğimiz eşyalar ile yolda kalmadık,

İstanbul’un göbeğinde “Beşiktaş’ta” geçirdiğimiz 1.5 saat te taksi bekleme anılarımızda yer aldı.

***

Demem o ki arapların, mültecilerin ülkemizdeki nüfuslarının ve nüfuzlarınınartışı sadece ev kiralarına değil, Taksici ve esnaf davranışlarını da olumsuz yönde etkiledi.

Eminönü’nde bizi iş yerine “eskiden olduğu gibi gel vatandaş gel diye” davet eden restoran olmadı!

Eskiden, abim buyrun, ablam buyrun manzaralı yerimiz var nidaları, yerini habibi ehlen ve sehlen halaholahula benzeri anlamadığımız “dilden değil de gırtlaktan dökülen” ifadelere bıraktı.

***

E bunların da üstüne her üç evlenenin 2’si de boşanınca! Al sana kira artışı için sağlam bir neden.

Talep çok ev az!

Mevcut evler yetmemeye başlayınca, bu da kira artışını peşinden getirdi!

Tamam, ben boşanmaya karşı değilim mutsuz yaşamaktansa helalleşip “birleşirken ki yakışır davranışlarla” ayrılmalara eyvallah, olsun olsun da!

Üç beş ay üç beş yıl bekar takılan bir süre sonra kendi gibi bir evlilik mağduru ile evlensin bence!

Eskiden her evde 4-5 kişi yaşarken artık revaçta olan 1+1 yada 2+1

Küçük evlere talep çok olduğu için bunların kiraları daha geniş olan 3+1’den 4+1 den daha pahalı.

Sebebi biraz da temizlik ve ısınma dezavantajları.

Ev kiralarında ki yüksek artış bir yana son 2 yıldır İstanbul’da ki otel fiyatları da dudak uçuklatıyor, geceliği 2000 TL’den başlıyor. Üst sını 100.000 lerde!

Yani demem o ki hayatı tasarruflu kullanmazsak bu gidişle japonyada ki Korede ki yatmadan yatmaya kullanılan 2 metrekarelik tabut evler gündeme gelirse şaşırmam.

Bekarlık sultanlıksa bile, kimsenin sultanlar kadar geliri yok.

***

Ez cümle kira artışlarında ki en önemli etkenlerden biri de boşanmalar ve tek yaşama akımı!

Bence çevrenizde ki bekarlardan çok boşanmışlara çöpçatanlık yapın hepsi birbiri ile evlensin, bekar gençler şimdilik en azından anne babasının evinde yaşıyor.

Boşananlar birbirleriyle evlenmezse, bu gidişle bekar gençlere kiralık ev de zor.

Bu hafta da böyleyken böyle.

***

Ne bileyim, yazacak o kadar üzücü olay var ki, onları yazıp moralinizi bozmaktansa, biraz kafanızı dağıtayım istedim,

Bu vesile ile #Bartın’da hayatını kaybeden madencilerimize yüce Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı dilerim.

Keşke dünyanın hiçbir yerinde daha fazla kazanç elde edebilmek için “yüksek maliyeti var diye” güvenlik tedbirleri ihmal edilmeseydi, az insan ile çok üretim hedeflenmeseydi,

Keşke!

***

Bu vesile ile insani ihmallerden kaynaklanan elim ve kederli olayları kadere bağlamasak dini olarak daha doğru olacak diye düşünüyorum.

Böyle giderse az bir zaman sonra, Din adına söylenen her şey anlamını yitirecek diye üzülüyorum.

İnanın Müslüm Gürses yaşarken “Müslüm Müslüm ken” bu kadar dinlenilmiyordu,

Bu vesile ile onun da ruhu şad olsun.

***

Ne demiş Müslüm Gürses k.s. veciz bir sözünde!

Her gün isyanım var benim kadere, Ne güldürdü ne öldürdü bir kere

Cehennem dertleri, var cennetimde, Ben yaşarken ruhum öldü içimde

***

Salı gününüz de mübarek olsun inşallah.

Yücel Alpay Demir

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.