Paylaş

Yüzde 30 zammı kabul etmeyen kamu çalışanları bugün ülke genelinde iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Kocaeli’ de İzmit Sabri Yalım Parkı’nda gerçekletirilen iş bırakma eyleminde basın açıklamasını Birleşik Kamu İş Kocaeli İl Temsilcisi Sabri Mutlu okudu.

Basın açıklamasına Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Bağımsız kamu görevlileri sendikaları Konfederasyonu, Anadolu Sen Konfederasyonu, Çalışanlar Birliği Sendikaları Konfederasyonu, Kamu Çalışanları, Sendikaları Konfederasyonu, Yurt Sendikaları Konfederasyonu ,Gazi ve Şehit yakınları ile Tüm Vatansever Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu, Eğitim ve Bilişim İşgörenleri Sendikası, Kocaeli Bağımsız Sağlık Sendikası, Şehit Gazi Birlik Sendikası, Sağlık Çalışanları Sendikası ,Hürriyetçi Sağlık Sen İl Temsilciliği, Teç-Sen İl Temsilciliği ve üyeleri katıldı.

Açıklamada;

Değerli basın mensupları, kıymetli sağlık ve sosyal hizmet çalışanları

Bildiğiniz gibi, yetkili sendika tarafından bu güne kadar bağıtlanan toplu sözleşmelerde milyonlarca kamu çalışanları için ön görülen ücret artışları sadaka düzeyini aşamadı. Öyle ki, maaşlara yapılan enflasyon oranındaki artışlar toplu sözleşme kazanımı olarak gösterilmeye, ücret artışı olarak yansıtılmaya çalışıldı.

Ismarlama ve talimatlı TÜİK’in önceki aylarda olduğu gibi Aralık ayı enflasyon oranı da bizleri şaşırtmamıştır. Hayatın gerçekleri ile bağdaşmayan, çarşı-pazar enflasyonunu yansıtmayan TÜİK’in enflasyon oranları, kamu çalışanlarının ek zam beklentisine, refah payı olarak ilave zam talebine neden olmuştur.

Altıncı dönem toplu sözleşme mutabakat metnine göre ön görülen yüzde sekiz maaş artışına enflasyon farkının ilave edilmesi ile birlikte kamu çalışanlarına yüzde 16.48 oranında zam ön görülmüştür. Cumhurbaşkanının 24 saat içinde yaptığı ikincı açıklama ile yüzde 13.52 lik refah payı ilave edilerek ilk altı aylık zam oranı 30’ a çekilmiştir.

Sayın cumhurbaşkanımızın ilk açıklamasında müjde olarak duyurduğu yüzde 25 zam oranına ve bu oranı alkışlayan yetkili sendikalara gelen tepkiler üzerine 24 saat sonra ilave edilen yüzde 5, toplamda yüzde 30 zam oranı dahi kamu çalışanlarının beklentilerini karşılamaktan uzak kalmıştır.

Asgari ücrete yüzde 55, emekliye yüzde %57 oranında zam yapan iktidar, kamu çalışanlarına neden yüzde 30 zammı reva görmektedir.Neden açlığa ve yoksulluğa mahkum etmektedir. Kamu çalışanlarının ücretleri asgari ücret karşısında sekiz yılda yüzde 50 değer kaybetmiştir. En düşük Devlet memurunun taban aylığı asgari ücretin altına düşmüştür. Kamu çalışanlarının geleceğe güvenle bakma, insanca yaşama hakkı yok mu? Biz üvey evlatmıyız.

Vergi ve harçlarda yüzde 123, temel tüketim maddelerinde yüzde 300 , konut kiralarında yüzde 250 civarlarında yaşanan artışlara ragmen kamu çalışanlarına reva görülen ve çalışanların belini bükecek, yaşamlarını zorlaştıracak ücret artışını alkışlayan ve müjde olarak değerlendiren sözde yetkili sendikalar vebalden kurtulamayacak,sendikal mücadele tarihine kara bir leke olarak geçeceklerdir

Başta sağlık ve sosyal hizmet çalışanları olmak üzere tüm kamu çalışanları aylardır hükümete yaptıkları çağrı ne yak ki, yeterince karşılık bulmamıştır. Bu süreçte yetkili sendikalar iktidar yetkilileri ile kapalı kapılar arkasında görüşme yapmaktan öteye geçememiş çalışanları oyalamıştır. Bir kez daha gördük ki, yetkili sendikalar kamu çalışanlarının sesi olamamış, beklentilerini karşılamak bir yana kendi ikballerine zemin hazırlamaktan öteye gitmemişlerdir.

Burada önemle üzerinde durmak istediğimiz ve kamu çalışanlarının itibarını son derece zedeleyici bulduğumuz bir kaç hususu belirtmek istiyorum

Kamu çalışanlarının ücret artışları devlet ciddiyeti ve tarafsızlık ilkesi ile bağdaşmayan ortamlarda ilan edilemez. Kamu çalışanlarının ücretleri birilerinin kesesinden değil, bu milletin hazinesinden karşılanmaktadır.Bu nedenle kamu çalışanlarının itibarlarını sarsacak şekilde dilenciye sadaka verirmiş gibi yandaş sendikaların ve siyasi parti grup kürsülerinden açıklanamaz. Yanlış ekonomik politikalar nedeniyle enflasyon canavarına kurban edilen kamu çalışanlarından ekonomik krizin faturası çıkarılamaz. Iktidarin bu tiyatro oyunlarından vaz geçmesini istiyoruz.

Yapılan artışla birlikte en düşük devlet memuru aylığı 11 bin 381 TL olmuştur. Her şey bir yana, Devlet vicdan ve merhamet sahibidir. Çalışanlara reva görülen bu ücretle barınma, beslenme gibi temel ve zorunlu ihtiyaçları karşılama, evlilik müessesesini kurma, ev, otomobil alma ve tatil yapma gibi insani ihtiyaçların hayali dahi kurulamayacaktır

Sağlık çalışanları olarak bizler, sadaka niyetine verilen zammı kabul etmiyor, insanca yaşayabileceğimiz emeğimizin ve alınterimizin karşılığını istiyoruz” denildi.

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.