Paylaş

Damat adayı ne iş yapıyor diye sorarız ilk önce!

Ne kadar geliri var?

Tahsili ne?

Evi var mı?

Arabası var mı?

Birikmişi var mı?

Düğünü nerede yapacak?

Takı ne kadar takacak?

Eşyayı hangi marka alacak?

Irkı ne?

İnancı ne?

Mezhebi ne?

Nereli?

Siyasi görüşü ne?

Arkası sağlam mı?

Kızımızı rahat yaşatır mı?

***

Herkes imkanı ölçüsünde rahat yaşatır, yaşatmasına da!

En önemlisi, mutlu yaşatır mı?

Huzurlu yaşatır mı?

Güler yüzlü mü?

Tatlı dilli mi?

Bencil mi, fedakar mı?

Merhametli mi?

Affedici mi, kindar mı?

Sorumluluk duygusu var mı?

Öfkeli mi, sakin mi?

Ana-baba, aile-akraba hassasiyeti var mı?

Özetle; ahlakını sorar mıyız?

Sorsak ta kaçıncı sırada sorarız varın siz cevap verin!

***

Ev alırken de umumiyetle!

Hangi muhitte?

Site içi mi, müstakil mi?

Kaç oda kaç salon?

Sitede ise havuzu otoparkı var mı?

Dubleks mi ara kat mı?

Manzarası var mı?

Balkonu geniş mi?

Gömme dolabı kartonpiyeri asma tavanı var mı?

Çelik kapısı, geniş girişi, ebeveyn banyosu var mı?

Banyosu tavana kadar fayans mı?

Güvenliği var mı?

Güvenliği var da güvencesi var mı?

İnşaat yönetmeliklerine uygunluk raporu var mı, bağımsız denetçi raporu var mı, arsa payına göre kanuni ölçülerin dışına çıkılmış mı, çıkılmamış mı?

Deprem yönetmeliğine uygun mu, yangın merdiveni var mı, daha önceden tespit edilmiş bir hasarı var mı, zemin etüdü var mı, temeli sağlam mı?

Öyle ya önemli olan temel?

Bir insanı temeli Ahlak ise?

Nasıl ki Ahlak dediğimiz şey, tahsilden, işten, gelir seviyesinden, dininden, mezhebinden daha önemli!

Öyle ya peygamberimize sormuşlar din nedir diye o da Güzel Ahlaktır, ben de güzel o Ahlakı tamamlamaya geldim demiş!

Ahlak her şeyden önemli ise.

Binanın Ahlakı da Temeli?

Nasıl ki damadın ahlakı bozuksa, kaç dil bildiğinin, kaç para maaş aldığının, nereli olduğunun, statüsünün, mevkisinin, makamının önemi kalmıyor!

Binanın da temeli sağlam değilse gerisi FASARYA!

Ondan sonra zengin ama zalim damat dehşeti, elinde KADES butonu ile yaşayan taze gelinler?

Kadın cinayetleri, aile dramları, cinayetler?

***

Ve deprem?

Allah’ın felaketi mi, yoksa milyonlarca yıldır dünyanın her yerinde olan ve olacağını bildiğimiz bir doğa olayının bizim yanlış tercihlerimiz yüzünden felaketimiz olması mı?

Bilemedim.

Ne zaman ki, doğumhaneden mezarlığa kadar temeli kolonu yani Ahlak’ı önceleriz.

O zaman kadınlarımız da, kadınlarımızın doğurduğu çocuklar da, binalarımız da binalarımızın içinde yaşayan bizler de güvende oluruz.

Sadece insanın değil, binanın bile ahlaklısı önemli.

Elin japonu korelisi Avrupalısı ne kadar ahlaklı bilemem ama binalarının ahlaklı olduğu kesin!

Yani bir binanın Temeli sağlam değil se o bina Ahlaksız demektir.

***

Bende kaç gecedir üzgün ve uykusuzum, hoş görün yine saçmalıyor olabilirim, duygularım çok yoğun bu ara, dokunsan ağlayacak gibiyim, bu vesile ile,

Ülkemizin hepimizin başı sağ olsun, ailesini, evladını, yakınlarını kaybedenlerin başı sağ olsun, inşallah herkes kendisine bir pay çıkartır?

Yardım istenmesini beklemeyelim, biz cömert milletiz, zor gün dostuyuz, hayatta kalanlara sahip çıkalım, bu günler beş on günde geçecek gibi değil, enerjimizi zamana yayalım ve şunu unutmayalım.

***

Bir bölgeye ev yapılır mı yapılmaz mı?

Şehir nereye kurulacak, ne kadar genişleyecek?

Kaç kat olacak, kaç metrekare olacak?

Bunlara mimarlar, mühendisler, jeofizikçiler, deprem bilimciler, şehir ve bölge planlamacılar karar vermeli!

Yok! Duyduğum düşündüğüm ve gözlemlediğim gibi ise!

Yani; Belediye meclislerine her tahsilden ve ya tahsil gerektirmeyen bireylerden siyasi becerileri ile seçilmiş abilerimiz ablalarımız tarafından dönemin siyasi ve ya ticari gereksinimlerine göre el kaldır indir ile belirleniyor ve ya belirlenir ise!

Dere yataklarına şehir.

Fay hatları üzerine siteler kurulursa!

Elbette Allah en çok bize acısın, en çok bize yardım etsin, en çok bize merhamet etsin.

Emin olun yazmam gerekenlerin çoğunu yeri ve zamanı değil diye, faydası olmaz diye, insanımız zaten üzgün diye her zamanki gibi yine %90 karnımdan konuşuyorum.

Bir suçlu varsa bu sistemsizliği sistem edinmiş alışkanlıklarımız yani hepimizin yüzündendir, iktidarı muhalefeti hepimiz kabahatli hepimiz mağduruz.

Tercihlerimizi değiştirmeden sonuçlar maalesef değişmeyecek!

Bir ara fırsatınız olursa araştırın, kurumların internet sitelerine girin idarecilerin eğitimlerini içeren özgeçmişlerine bulabilirseniz bakın bakalım, hangi kritik stratejik ve hayati görevde o görevin karşılığı eğitime sahip ne kadar idareci ve çalışan var!

Hangi kriterlere göre idareci ve personel çalışıyor bir bakın.

Ölende biz, kalanda biz, eğride biz doğruda biz.

Ve bir bakın bakalım hangi belediye başkanı, mimarlar mühendisler jeofizikçiler, yer bilimciler, deprembilimciler, şehir ve bölge planlamacılar ve bağlı oldukları odalarının, yani bağımsız bilim kurumlarının raporlarını görüşlerini uyarılarını ne kadar dikkate almış?

Bir de çıkardıkları imar aflarının gerekçelerine bakın!

Kaç yılda birkaç kez imar affı çıkmış Cumhuriyetimiz kurulalı beri?

İmar affı dediğin zaten 5 dakikalık iş, eli kaldır indir, aftan yararlanmak isteyenlerden tahsil edilecek harç ve tahsilat tutarını belirle, sonra doğru vezneye!

Bilimi bilem ama milletçe siyasette edebiyatta çok iyiz, bir de suçlu bulmada!

17 ağustos depreminden de en çok müteahhit veli göçer akıllarda, on binlerce canımızın gittiği o elim hadiseden kıyamete dönüşen doğa olayından ne kadar ders aldık ve yaklaşan İstanbul depremine ne kadar hazırız acaba!

Yani; TERCİHLERİMİZ DÜZELMEDİĞİ SÜRECE TABİAT OLAYLARI FELAKETMİZ OLMAYA DEVAM EDECEK gibi gözüküyor.

Maalesef!

 

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.