Paylaş

Yılda 2 kez yapılan Türkiye genelindeki Aydınlar Ocağı Şubelerinin 49’nci Büyük Şurası 29 Ekim Cumhuriyet bayramı münasebetiyle Millî Mücadelemizin ilk yazılı belgesi olan Amasya Genelgesinin imzalandığı Amasya şehrinde yapıldı.3 gün boyunca süren toplantılarda başta Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Mustafa Erkal, Kazım Karabekir Vakfı Başkanı Timsal Karabekir, Hoca Ahmet Yesevî Vakfı Başkanı Erdoğan Aslıyüce, Yeniçağ Gazetesi Başyazarı Arslan Bulut, MSB eski Genel Sekreteri Ümit Yalım, Doğu Türkistan Vakfı eski Genel sekreteri Hamit Göktürk olmak üzere 20 kadar sunum yapıldı. Şuraya Süleyman Pekin, Gülşah Pekin, Av. Ruhittin Sönmez, Dr. İbrahim Kahraman, Doç. Tekin Yeken, İdris Türkten ve Av. Gürkan Uysal’dan oluşan 7 kişilik bir heyetle katılan Kocaeli Aydınlar Ocağı 4 tebliğ sunumuyla toplantılara damgasını vurdu.

Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Süleyman Pekin “Kuzey Suriye ve Türkmenlerin Geleceği” sunumuyla, eski başkan Av. Ruhittin Sönmez “Türkiye’de Suriyelilerin Hukukî Statüsü” sunumuyla, Doç. Tekin Yeken “Türkiye’nin Deprem Potansiyeli, Yapı Düzensizlikleri ve Erken Uyarı Sistemi” sunumuyla ve Av. Gürkan Uysal da “Devletin Reorganizasyonu” sunumuyla yurdun değişik bölgelerinden gelen 230 civarındaki dinleyiciden tam not aldı. büyük Amasya Oteli’nde yapılan oturumlar “Amasya Tamimi ve Amasya Protokolü’nün 100. Yılı” temasıyla gerçekleştirildi. Amasya Genelgesi’nin imzalandığı Saraydüzü Kışla Binası ile Amasya’nın tarihî mekânlarının ve müzelerinin de ara zamanlarda gezildiği Şura her zaman olduğu gibi ortak deklare edilen bir sonuç bildirgesiyle sonuçlandı.

Bildirgede “ABD ve diğer Batılı müttefiklerinin hedefi, Irak’ta olduğu gibi, Suriye’de de kukla bir Kürt devletçiği kurdurarak İsrail’in güvenliğini teminat altına almaktır. Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı ile hedefi, sadece ‘Güvenlik Bölgesi’ oluşturmak değil, ABD’nin desteklediği PKK terör örgütünün Suriye’de ordu ve devlet kurma projesini tamamen yok etmektir. Bu tehirli Harekât şeref ve haysiyetimizle oynayan terör sevici sözde NATO’daki müttefiklerimize karşı da yapılmıştır. Hedef, Türkiye’nin sadece sınır güvenliği değil milli varlığı ve bütünlüğüdür” denilerek “ABD’nin Ortadoğu’daki bundan sonraki asıl hedefi İran değil Türkiye’dir. Rusya’nın da Ortadoğu’daki hedefleri ABD’den pek farklı değildir. Bölgede birçok devletin millî menfaatleri çatışmaktadır. Türkiye’nin amacı, geçici bir tedbir olarak güvenlik bölgesinin tesisi kadar onun güneyinde ABD’nin PKK/YPG terör örgütüne bir devlet kurdurma çabalarını da yok etmek olmalıdır. Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmalı, iyi ilişkiler geliştirilerek Suriye Türklerinin sosyo-kültürel ve ekonomik hakları desteklenmelidir. Suriye’de huzur ve güvenliğin sağlanması için Türkiye aktif rol üstlenmelidir. Ülkemizdeki kayıt dışı olanlarla birlikte 5 milyonun üzerindeki Suriyelilerin kendi vatanlarına dönmeleri hızlandırılmalıdır. Soçi Mutabakatı’nın 8. maddesinde ‘Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır’ denilmektedir. Bu maddedeki ‘mülteci’ ifadesi Türkiye’deki Suriyelilerin hukukî statüsüne uygun değildir. Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak gelen ve Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin hukukî statüsü, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 91. maddesine göre ‘Geçici Koruma’ veya ‘Geçici Koruma Sağlanacak Yabancılardır” tespitleri yapıldı.

5 sayfalık Şura Sonuç Bildirgesine Genel Merkez, Adana, Amasya, Anadolu, Ankara, Antalya, Avrupa, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çorum, Giresun 19 Eylül, Harput, Iğdır, İnegöl, Kocaeli, Malatya, Manisa, Ordu, Sakarya, Samsun, Sinop, Sivas, Tekirdağ, Trabzon ile Azerbaycan ve Kosova Aydınlar Ocakları imza koydu.

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.