Paylaş

 

Ortada kriz falan yok, yazı okusun diye bu başlığı attım.

Yazının tamamını okuyan ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır!

***

Bu gün, yaklaşık 2 ay önce onlarca derneğin bir araya gelerek, daha önceden Vatansever bir dernek tarafından Sarıkamış Şehitlerimizi anmak için planlanmış bir AHDE VEFA ve anma programına sahip çıktığı,

Planlanan bu hayırlı işin maddi manevi zahmetinin %90’nı her ne kadar Kocaeli Erzurumlular federasyonunu üstlense de!

Sevabını hepimizin eşit olarak paylaştığı anma etkinliğinin son bölümü olan, İzmit Süleyman Demirel Kültür Merkezinde ki Beyaz Hüzün Konulu programını başarı ile tamamladık.

***

Özetle; 3 ayrı okul ve 3 büyük salon organizasyonu ile “Ozanların ve Şairlerin dilinden Sarıkamış” etkinliklerine ciddi anlamda para ve emek harcandı.

Bu gün gerçekleşen son salon programı dahil, yaklaşık 2000 öğrenci programlarda misafir edilerek, amaçlanan Milli şuur ve Milli bilinç en etkili biçimde genç yüreklere nakşedildi,

Ozanlarımız Koçaklamalarla, şairlerimiz en etkili dizeleri ile, ilmek ilmek işledi vatan sevgisini, ergenlik çağının başında ki evlatlarımıza.

***

Ayrıca 2 hemşeri derneğimizin bağımsız olarak planladığı yürüyüş ve salon programlarına da katılım sağlandı.

Ben şahsen tüm bu programlara kendini adayan her türlü zorluğu göğüsleyen herkesin fikrini dinleyen, her program öncesi gece yarılarına kadar toplantılar düzenleyerek her şeyin Sarıkamış ruhuna uygun olması için en ince ayrıntıyı bile düşünmeye gayret eden İmdat Akbaba hocama kalben çok teşekkür ederim,

Allah ondan razı olsun,

Ben ona teşekkür ettim, artık o bu teşekkürü kimlerle paylaşacaksa kendi bilir.

***

İnanın bu program pek çok Sivil Toplum Kuruluşunun kendi istekleri ile ortaklaşa yaptığı bir program olması nedeniyle bile çok kıymetli idi.

Nasıl ki bütün vatan Sarıkamış’ta bir araya geldi, biz de Sarıkamış için bir araya gelmiştik.

Az ya da çok katkısı olan herkesten Allah razı olsun.

Biz de Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Olarak bu birlikteliğin çimentosu olmaya gayret ettiğimiz için kendimizi bahtiyar hissediyoruz.

***

İmdat hocamızın son programda en önemli stresi, katılım olur mu? Olmaz mıydı?

Öyle ya onca emek verilmişti, bir kısmı boş salon da çoğu şehir dışından gelmiş tiyatro oyuncularına yakışmazdı!

Biz de herkes gibi biz de üzerimize düşenin fazlasını yaptık ve İmdat hocaya dediğimiz gibi çoğu misafirimiz ayakta kaldı, elhamdülillah.

Sesimizi duyan gelen, gelemeyip dua eden her kesten Allah razı olsun.

***

Gelelim programa,

Allah için program on numara beş yıldız oldu.

Konuşmalarda ve tüm içerikte her şey Sarıkamış ruhuna uygundu,

İman vardı, Kur’an vardı, Bayrak vardı, Turan vardı!

Kar vardı, boran vardı,

Vatan vardı,

İstiklal marşı vardı, saygı duruşu vardı, huşu vardı!

Aşk vardı, gurur vardı!

Ben ağladığıma göre gözyaşı da vardı,

***

Yetmezdi elbet!

Osman vardı, Orhan vardı, Fatih vardı, Metehan vardı, Abdulhamit han vardı.

Nene Hatun vardı, Ani kalesinin fethi vardı.

Bardız vardı, Mecingirt vardı, Karaurgan vardı, Kara gözlü Kara Fatma’nın Kocası Şehit Binbaşı Ahmet Bey vardı!

 

Şehitler vardı, şüheda vardı, ter vardı, kan vardı,

Bayrağımızın yere düşmediği, ve sonu VATAN SAĞOLSUN ile biten duygu dolu Sinevizyon vardı,

Mustafa Kemal Atatürk’ümüz Enver Paşamız vardı,

Her şey vardı!

Her şey vardı ama! Meğer Salonda Bayrağımız yokmuş!

***

Tahminen 55 – 60 lı yaşlarda bir ablamız programın ortasında çığlık çığlığa salonda neden bayrak yok diye feryat figan edince programın bütün tadı tuzu kaçtı.

O bağrış çağrış, öğrencilerin de servislerinin kalkış saatine denk gelince salonun lambaları da yanınca, ayağa kalkıp ne oluyor diyenler ile!

Bu işin tadı kaçar tik toka video çeken bile olur, bir asparagas habere malzeme olmayayım diyenler de eklenince!

E haliyle, “Atatürkçü, Cumhuriyetçi ve Çağdaşlık savunucusu Bayrak Sevdalısı”  mükemmel bakış açısıyla anma etkinliğinde ki kusuru bulan hanımefendiye de hak verip!

Hakikaten salonda neden bayrak yok! Madem öyle bende protesto ediyorum diyenlerde eklenince!

Salonun ¾’ü boşaldı!

Canları sağ olsun.

Sarıkamış şehitlerinin de mevzilerini terk etmesi için pek çok şeyleri yoktu ama onlar gitmek için değil kalmak için kararlıydılar!

***

Protesto edip kalkanlar içerisinde simaen tanıdıklarım vardı, onlar pek çok programa katıldıklarına şahit olduğum tanıdıklarımdı.

Ama bu güne kadar bir program düzenlemiş ve zahmetin ne demek olduğunu bilen, kusur aramak yerine fayda arayan ve giden hiçbir tanıdık sima görmedim, Allah için!

Özünde, her şey anlamına uygun oldu, oldu ama, üzücü olan programın son ve en duygulu bölümünde ki tiyatro gösterimini az seyirci izledi,

Evet, programda ki maksat hasıl oldu ama, Beyaz Hüzün oyuncularına biraz ayıp oldu,

Düşünün ki!

Gidenler bayrak hassasiyeti için gitti, kalanlar da bayrak hassasiyeti için kaldı!

Öyle tirajı komik bir olay oldu.

***

Aslında bizim topluma Bayrak sevgisi Vatan sevgisi gibi değerler öğretilirken, protesto nasıl yapılır, bir eksiklik nasıl vurgulanır, hangi ortamlarda çığlık atılır! Onu da öğretmek lazım.

Programın ana teması zaten Vatan-Millet-Bayrak sevgisi üzerine.

Ve programın sahnelendiği salon binası, programı yapan derneklere ait değil, bine yakın öğrenci ve katılımcı var, izlersin sabredersin program biter!

Ya organizasyon sorumlularına ya da Süleyman Demirel Kültür Müdürlüğü yetkilisine gider tepkini verirsin, öyle çığlık çığlığa 2 aylık emeği rüsva etmezsin,

Hiç olmadı gelir eksik gördüğün yere bayrağımızı asarsın, yakışır da.

Tabi ruh sağlığın yerinde ve başkaca bir derdin yoksa!

Nihayetinde tamamı Milliyetçi ve Vatanperver derneklerden oluşan bir STK’lar birliğinin ecdada ahde vefa gereği hazırladığı bir program, her şey bir yana, ayıp!

Dersin ki sanki Vatanı kurtarıyor!

Milli bayramlarda evinin camına balkonuna bayrak asıyor mudur, o da ayrı bir mesele ya, neyse!

Canları sağ olsun.

Salonda asılı bayrak var mıydı? Gerçekten yokmuş, inanın programın koşuşturması ve heyecanı ile fark edemedik.

Ama hamd olsun, programın sonunda önceden planlandığı üzere dev bir Türk Bayrağı açtık, BAYRAĞIMIZI!

Baktık ki bayrak yok diye feryat figan edenler de programın sonunda yokmuş!

Öyle işte,

Salon yetkilileri bu durumdan ders alır inşallah, salonun bir tarafına Bayrağımız bir tarafına Atatürk’ümüzün resminin asılması güzel olur,

Güzel olur ama, böyle de protesto olmaz, gerçekten hoş olmadı!

İnşallah, yüce Allah programı terk eden vatanseverlere daha iyilerini yapma fırsatı verir ve biz de gider memnuniyetle izleriz,

De!

Kusur bulmak kolay, bir şey yapmak zor, emek verenler iyi bilir!

Neyse,

Yapacak bir şey yok, vatandaş bizim vatandaşımız canları sağ olsun.

Bize açık bulan kusur bulan değil, açıklarımızı örten, eksiklerimizi tamamlayanlar lazım, çığlık atanlar değil, fısıldayanlar lazım.

Ez cümle;

Hamd olsun bu günü de zararda kapatmadık.

Yücel Alpay Demir

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.