Paylaş

 

Halk olarak bizler üzerimize düşeni yapıyor, protestolar mitingler düzenleyerek mazlumun yanında, zalimlerin karşısında olduğumuzu beyan ederek dünyanın dikkatlerini o bölgeden kaçırmasına izin vermiyoruz.

Sadece biz de değil, bunu dünyanın her coğrafyasında ki merhametli vicdanlı insan yapıyor, hatta İsrail halkının bir kısmı dahi kendi parlamento binalarının önünde gösteriler yaparak kendi devlet adamlarını kınıyor.

***

Filistin de ki zulmün ve cinayetlerin kalıcı olarak bitmesi için, Müslüman Devletleri yönetenlerin de, bir şeyler yapması lazım.

Misal, Sevgili Peygamberimizin “Birlikte rahmet ayrılıkta azap var” uyarı ve öğüdünden ibret alıp! Kendi aralarında ki birlik ve beraberliği sağlamaları, “Nefsim elimde olana yemin olsun ki siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız” Sözünden ders almaları lazım.

***

Yani, Müslüman Devletler kendi aralarında ki birlik ve beraberliklerini sağlarsa, asıl o zaman zulüm durur.

Zaten zulmün en büyük nedeni ya Müslüman devletlerin zaafı, ya ihmali, ya da hırsları!!!

Maalesef pek çoğu başka Gayrı Müslim ülke ile ticari ve ya bireysel çıkar birliktelikleri kurmuş, en az bir ve ya birden fazla Müslüman ülke ile bir şekilde HUSUMETLİ!

1-2-3 değil yaklaşık 50 Müslüman ülkeden bahsediyoruz.

Çoğunun arası İsrail ile Amerika ile “birbirlerine oranla” çok daha iyi!

Bunların bir kısmı sadece Müslüman Devlet ifadesi ile yetinmeyip İslam Devleti olduklarını bile iddia ediyor(!)

İran gibi, Arabistan gibi, Pakistan ve Afganistan gibi…

Yani demem o ki, parası, askeri, sağlığı, eğitimi yerinde olan 1 buçuk milyardan fazla insanın yaşadığı Müslüman Devlet kendi aralarında ki husumeti bitirip asgari müşterekte bir araya gelse!

Kendi aralarında ki düşmanlıkları bitirse!

O zaman ne İsrail ne de Amerika Müslüman ülkelere demokrasi adı altında kan ve gözyaşı götüremez.

Akan kanlar da Allah’ın izni ile durur.

Sadece Müslümanlar değil, tüm insanlık huzur bulur, DA!

DA sı var!

Da sı da şu!

Bunun için ilk önce her Müslüman Devletin önce kendi içerisinde ki birlik ve beraberliği tesis etmesi, kendi halkını barıştırması kaynaştırması gerekiyor.

1400 yıldır neden birlik ve beraberliği sağlayamadı ise çözüm bulmalı aynı hataları tekrar etmemeli.

Hemen hemen her Müslüman ülke kendi içinde neredeyse filistin kadar karışık!

Karışık olmayan Vahabi Suudilerin de, dünya umurunda değil

***

Ya biz!

Biz de bir araya gelmemek için elimizden geleni yapıyoruz!

 

Sosyal medyalarda, video paylaşım sitelerinde, televizyonlarda, halka açık sohbetlerde toplumumuzun bir kısmını üzecek, incitecek, kıracak konuları irdeliyor!

İrdeleyenlere ilgi gösteriyoruz!

Nefsi, siyasi, mesleki ve ya dünyevi çıkarlarımız için, daha fazla popüler olmak için, cümlelerimizin arasına ustaca serpiştireceğimiz faydadan çok zararı olabilecek ifadeler ile lafı sürekli döndürüp dolaştırıp aynı ayrıştırıcı dile getiriyor,

Getirenlere kıymet veriyoruz!

Konferanslara söyleşilere kitap fuarlarına davet ediyoruz!

Siyasi çıkarlarımız için toplumun bir kesiminin hoşuna gitsin diye öteki kesimini ağır ithamlar ile suçluyor!

Suçlayanlara çanak tutuyoruz!

Söylemlerimizi ihtiyaç halinde bizi alkışlayan kalabalıkların da gücü ile toplumumuzun diğer kesimini tehdit edecek üslup ile ifade ediyor.

Edenlere itibar ediyoruz!

Bu durum millet olarak birlik ve beraberliğimize Fayda mı, zarar mı veriyor?

Bu durum Müslümanları mı yoksa İngilizleri, Amerikalıları mı sevindiriyor?

Kimin işine gelip, Kimin ekmeğine yağ sürüyor!

Varın hep birlikte düşünelim!

***

Unutmayalım ki Müminin dili yumuşak olur!

1 tane fitne içeren cümle, bin tane doğru sözün hatta ayetin ve hadisin arasında ifade edilirse!

O sohbetten, o vaazdan fayda mı, zarar mı gelir?

Müslüman iddiamız varsa, bir daha düşünmemiz lazım!

1400 yıldır bu millet bu durumlardan çok çekti, hala çekiyor!

Pirincin içerisinde ki beyaz taşlardan bıktık!

Hani diyoruz ya Yüce Allah’ım faydasız ilimden sana sığınırım diye!

Müslümanların birlik olması için faydasız ilimden de faydasız Alimden de uzak durması lazım.

Uzak durmamız lazım!

***

Bin yıldan fazladır aynı tuzağa tekrar tekrar düşmekten her tarafımız kırık dökük içerisinde!

Müslüm Gürses’in de dediği gibi “Bütün duygularımız ağır yaralı”

İngiliz’in yüzlerce yıldır milyarlarca dolar harcayarak, binlerce dişi ve erkek Lawrens’ler ile Müslümanlar üzerinde uygulamaya çalıştığı ve kısmen de başarılı olduğu senaryolara karşı uyanık olmamız gerekiyor! Kİ

Filistin de kan dursun.

Filistin de dursun, Libya da, Suriye de, Irak ta, Afganistan’da da dursun.

Hepimiz ayrışmamak, ayrıştırılmamak için dikkat etmeliyiz, bende sen de o da siyasetçiler de akademisyenler de din görevlileri de,

Evet din görevlilerimiz de çok dikkat etmeli, hatta toplum üzerinde ki etkilerinden dolayı en çok ta onlar!

Ve özellikle sosyal medyada ve basında birkaç yıldır sürekli gündemde olan internet fenomeni din görevlisi Halil Konakçı!

Halil konakçı ve onu seveler de dahil olmak üzere hepimiz şapkamızı önümüze koyup düşünelim.

Geçmişi kaşıyarak kanatarak, farklılıklarımızı önceleyerek geleceğe huzurla varamayız,

Önce kendimizle sonra birlikte yaşadığımız toplumla barışmalıyız.

İslam sevgi ve barış dinidir,

Hoşgörü, uzlaşı dinidir!

Din adına konuşanlar “konuştuğunu iddia edenler” güzel bir üslup ile özendirici derleyici toplayıcı konuşmalı, bu dili bilmiyorsa Allah için susmalı!

Kendi milleti ile barışmayan, uzlaşmayan bir inancın mensuplarının hoş görülü olacağına Müslüman olmayan insanlar nasıl inansın!

Yazık günah bu millete.

Tabi niyetimiz halis ise!

Hata yapıyorsak uyanalım, hatadan dönelim, bilerek yapanlara da Allah fırsat vermesin inşallah.

Uyanık olalım Müslümanlar üzerinde oyun oynayanlar sadece dışarıdan saldırmıyor bize, içeride ki saldırı daha büyük!

Filistin de ki din kardeşlerimize de bize de Allah yardım etsin,

İnsanlar mermi ile bomba ile insanlık ta söz ile lisan ile öldürülmesin!

Amin.

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.