Paylaş

 

Özellikle sabahları çok keyiflidir yürüyüş yolu, bende hemen hemen her sabah güne başlamadan önce merkez bankasından adliye mevkiine kadar gider gelirim eşe dosta selam vererek.

Bir yürüyenler olur yaya yolunda, bir de civar esnafa ürün getiren araçlar!

Onlarda yürüyüş yolunu belli bir saate kadar kullanır, el ile taşınamayacak ağırlıkta ki yükleri teslim ederler müşterilerine.

Kimi kurallara uygun yayaları gözeterek geçer yürüyüş yolundan, kimi korna çala çala dandini dan dan çekilin yoldan, basa bas.

Yine bu sabah saat 08.35 / 08.40 arası Ulugazi ilkokulunun önünden hoşgör pastanesine doğru yürürken acı acı çalan korna sesleri duymaya başladık!

Bu şekilde bir kornanın araç yolunda olabileceğini düşünerek dönüp arkamıza bile bakmadık!

Ta ki o acı korna sesini ensemizde hissedinceye kadar!

Ve can havli ile kaçıştık ezilmemek için!

Ben daha öncelerde birkaç ilaç firmasının ve ya gıda firmasının benzer tutumuna şahit olduğum için fazla şaşırmadım!

Hamd ettim ezilmediğim için, şükrettim.

Rüzgarı ile bizi savuran kamyon! O hızla yürüyüş yolundan araç yoluna inip ustaca bir sağ sol manevra ile midyecinin önünde ki araç yolundan hızla uzaklaştı adliye mevkiine doğru.

Pikap veya kamyonet değil, bildiğin kamyon!

Çok şükür ezmedi kimseyi, sadece kendi adımıza değil, şoför adına da sevindim.

Haliyle ilk kez böyle bir duruma şahit olan bazı yayalar korktu ve öfkelendi, plakasını aldılar falan filan, ben de gördüm plakasını ama gerek yok yazmaya, canımızı kurtardık ya buna da şükür!

Sorun bir plakaya, kullanan şoföre indirilemeyecek kadar büyük çünkü!

***

Hangi Müslümanın can güvenliği var ki benim de olsun diye düşündüm!

Akşam haberlerinde ülkece durumumuz ortada, her gün bir katliama bir yenisi ekleniyor!

Boşananın mı can güvenliği var evlinin mi?

Kolunda bileziği olanın mı, rafında malı olanın mı?

Kuryenin mi, sabi sübyan kız ve ya erkek çocuğunun mu?

***

Suç işleyenlerin kaçta kaçı vicdanları rahatlatacak ceza almış ki caydırıcı olsun!

Ceza evleri ıslah mı ediyor özendiriyor mu sorun bir infaz koruma memuruna! Ya da içeri girip çıkana!

İçeride ki konfor ve sosyal haklar dışarıda yok!

Her şey alt üst oldu son 20 yılda, caddece canlar değil, duygular düşünceler inançlar da alt üst!

Dindar nesil yetiştirecekler diye hayal ediyorduk güya!

İlk emir oku! Okuyan ya işsiz ya da bin pişman, hayat ya okumayana ya yarım yamalak okuyana ya da kanun kural tanımayana güzel!

Ez cümle, hangi Müslümanın can güvenliği var ki benim de olsun diye düşündüm, ve sessizce kenardan kenardan yürüyerek geldim iş yerine.

***

Sadece bizim değil, filistindeki masumların da durumu ortada!

Hangi Müslümanın can güvenliği var derken onları da kast ettim, Gazze’yi de, Doğu Türkistan’ı da!

Hal bu ki o kadar tarikat cemaat var, o kadar cihatçı var şehadete susamış(!) Biri de demiyor ki gidelim filistine israile!

Neyse…

***

Yani demem o ki yaşadığımıza bin şükür.

Kendimizi kollayacağız, insanlardan mümkün mertebe uzak duracağız, mağdur olmamaya çalışacağız, çoluğumuzu çocuğumuzu sabi sübyanları, mümkün oldukça herkesten uzak tutacak ve bol bol dua edeceğiz Allah’a.

Müslümanın tek umudu Allah, umudumuz kanuna, kurala düzene müzene kaldıysa!!!

***

Gelelim sabah ki ralliye!

Diyelim ki o kamyon 4-5 kişiyi ezdi geçti! Ne olurdu?

Ezilene de yazık şoföre de, firma sahibine de yazık o da bulsa idrak ve bilinç sahibi çalışanlar rahat etmez mi?

Tabi idrak, bilinç, şuur derken bu zamanda bizim coğrafyada zor!

Ekonomik sorunlar, sosyolojik sorunlar, hukuksal sorunlar, mesleki sorunlar, ahlaki sorunlar, ailevi sorunlar, işsizlik yoksulluk yoksunluk adaletsizlik derken, bu gün yarından çok daha iyi!

Bizi sadece kendi çabamız tedbirli oluşumuz ve bol bol dua kurtarır.

İlk aklıma gelen de İnşirah.

Haber

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir