Paylaş

A-) HERŞEY BEYİNDE BAŞLAR VE BİTER; AŞK DAHİL

Ancak bazıları ‘II.Beyin’ diye bilinen Bağırsaklarıyla da sevebilir; iştahına ve ilgisine göre. Fakat bu tüketici bir sevgidir.

Kalpte ise bir cacık yoktur. Zaten kan terfi istasyonudur; burayla sevenler kandaşlık adına, kan gurubu sadedinde sevebilir. Kan da hem tıbben hem fıkhen caiz değil.

Yürek, beyindeki sevgi hassâsının adıdır. Vicdan, beynin değerleme hassâsıdır. Yani herbişey kafanın içinde..

Vicdan; insanın iyi tarafıdır. İçimizdeki iyilik potansiyelidir. Yaratılış itibariyle bakarsak vicdanlı & vicdansız ayrımı yerine az vicdanlı & çok vicdanlı, kara vicdanlı & ak vicdanlı /  para vicdanlı & pak vicdanlı, zayıf (tavuk) vicdanlı & sağlam vicdanlı gibi ayırımlar veya düşük – orta – yüksek gibi derecelendirmeler daha makuldür. 

Nefis; insanın kötü tarafıdır. İçimizdeki kötülük potansiyelidir. Şurubu dinî guruplarda sanki Şeytanın sülâlesinden bize musallat olan gayrimeşru veledi gibi ölçeklendirilir; kimine çay kaşığı, kimine tatlı kaşığı. Oysa o neyse sen de osun. Ve neyi arzuluyorsan..

Us/beyin sevginin de, nefretin de merkezidir. Gönül de insan zihnindedir, vicdan da.. gönül vicdana yakışır ama nefisle de birlikte olabilir. Zira ot’a da, but’a da konma istidâdı var.

Kalbin şekli de, mecazı da yanlış. İnsan kanıyla neyi sevebilir veya atış ritmiyle kimi dinleyebilir? Yürek mânâsındaki kalp ise can demek; yürekli = canlı, cesaretli ve yüreksiz = ölü.

B-) “BİR BEN VARDIR BENDE, BENDEN İÇERİ” DE SEN VAR MISIN?

Yarı bencil yarı sürücül tipleriz. Tam bencil dahi değiliz hatta bencilliğimiz bile çoğu zaman sencillik; ‘desinler’cilik, ‘ne derler’cilik.

Bir insanı bencil veya bizcil olarak tanımlayabilirsiniz. Ne yazık ki “Biz, biz, biz; Nalsapla Şekrüt’ün askerleriyiz” diyenler ikinci kısma girmiyor.

Çoğumuz ‘ben’ciyiz, bencil bile değiliz. Yani ne benlik-çil ne benlik-çi.. Zira benlik bir şahsiyet duygusudur. ‘Bensesi ise ilkel bir nakarattır.

Bencil aslında çevrecil, herkesçildir. Herkesin yaptığı çıkarcılığı, zevklere ve renklere bağımlılığı toplumsal alışkanlıkla ve Pavlov şartlanmasıyla tekrarlayanlardır. Gerçek bencil kalabalığa uymaz, ölçü ve değerlerinden taviz vermez. Milyonlarla ters düşmeyi sırf kendi ilkeleriyle ters düşmeme adına göze alır. Ve kendi gibi bencillerle, ilkecilerle anlaşır; etrafa göre bencillik yaptığını zannedenlerle değil. Siz buna bencillik yerine benlik, bireylik, ferdîlik, şahsiyetlilik de diyebilirsiniz; diğerine de egosantrik (beniçinci), çevrebenlik, otobencillik diye tâbir üretebilirsiniz..  

Bencileyin böyle; ya sencileyin?

Ey enaniyyun!..

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.