Paylaş

Portekizli diktatör António de Oliveira Salazar’a ülkesini  41 yıl boyunca sükunet ve barış içerisinde nasıl yönettiğini sormuşlar!

Gülümseyerek “3 F ile” demiş!

Yani! Fado (müzik), Fatima (din) ve Football (futbol) ile.

Zamanla bir F daha “Fiesta” yani eğlence unsurunu da eklemişler olmuş sana 4F

Yani 4 dörtlük olmuş.

***

Öyle ya!

İnsanlar yarın endişesi taşımadan az ve ya çok karnını doyurabildi mi, müzik, eğlence, alkol ve futbol gibi dünya insanının neredeyse büyük bölümünün ortak zevklerinden kolayca faydalanabildi mi!

Dindar ise de dini vecibelerini rahatça yerine getirebildi mi? Din içi mezhepsel veya dinler arası tartışmalar olmadı mı!

O ülkeyi yönetmek çocuk oyuncağı olsa gerek.

Böyle bir ülkede devlet başkanı ben diktatörüm dese bile kanka muamelesi görür.

***

Peki hâli hazırda bizde durum nasıl!

Salgın sürecinin getirdiği olumsuz etkiler dolayısıyla evine kapanmak zorunda kalan insanlar işsizlik ve maddi yoksunluklar dolayısı ile aşırı stres altında, bazı günler 24 saat 4 duvar arasında aynı aile bireyleri ile birlikte yaşamanın getirdiği zorluklar.

Canlı müzik zaten yok!

Bar pavyon kumarhane, kahvehane, çay ocakları kapalı!

Gülmeyin! Bu saydıklarım var ya her ülkenin en önemli yapıları!

Ailece gidilebilecek, restoran dahil tüm mekanların sağlık gerekçeleri ile kapalı oluşu…

Seyircisiz oynanan ve evde tribün deşarjını yaşatamayan tatsız tuzsuz futbol(!)

Tanıdığım öyle futbol düşkünleri var ki maça kadar 6 gün maç öncesi, maç günü maçı, maç sonrası da maçı konuşarak zaman geçiriyor, yanardağ patlasa maçları etkiler mi diye düşünür!

***

Dilim varmıyor diyecem ama varıyor! Dini yaşantımız da iyi değil! Z kuşağının durumu ortada, dini kurumların sevilirliği güvenilirliği ortada, hala çözülemeyen başörtü ve cami meseleleri…

Toplu ibadet yapamamanın yoksunlukları.

Bilen bilir kalabalıkla ibadet yapmak hele hele toplu zikir, birbirine karışan Allahu Ekber seslerinin ruhlarda oluşturduğu mutluluk, huzur, dünyanın hiçbir zevki yanına bile yaklaşamaz!

Benim gibilerin bi kılabildiği Cuma o da her zaman değil! Bir de aramızda 1 metre mesafe! Ki omuz omuza secdeye varmanın o tarifsiz hazzının yokluğu!

Hadi bunlara sabrettik, ya her akşam siyasetçilerin bir birlerine söyledikleri!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

***

Tüm bu olumsuzluklar yetmez gibi toplumun en alt gelir seviyesinin antidepresanı olan ve dünyanın hemen hemen her ülkesinde en ucuz rahatlama unsuru olan alkolün ülkemizde ancak ultra zenginlerin alabileceği seviyelere çıkması.

Kısmen işsizlik ve yoksulluğa bağlı olarak artan hırsızlık, gasp ve cinayetler…

Kadına yönelik artan şiddet!

Tamam belki 18 yıldır aynı siyasi yapı tarafından yönetiliyoruz ama hem yönetenler açısından hem yönetilenler açısından hayat hiç de kolay değil!

Ve maalesef, öyle huzur barış ve sükunet içerisinde bir gelecek te bizi beklemiyor.

Ülkeyi yöneten irade bende olsa alkolden hiç vergi almam, insanlar içsin gevşesin rahatlasın!

İsterseniz gidin bu konuda tecrübeli polislere sorun, alkollü mekanlara yaklaştıkça suç oranları azalır!

İstisnalar hariç hem de tüm suç oranları!

Alkollü insanların %95 i kafayı buldu mu! öpim abi, saygılar abi, önce siz buyrun, ben öderim, canın sağ olsun, benden olsun, lafımı olur moduna girer karısı gözüne prenses gibi gözükür, çocuklarını över cömert lokum gibi insanlar olur.

***

Olumsuz davranışları olan Diğer %5, gece gündüz ağaç diplerinde sızan ayyaşlar örnek sayılmaz, onlar zaten ayıkken de psikopattır, dindar olsalar işid olur kafa keserler, alkolün bir kabahati yoktur, alkol insanın içindekini dışına yansıtır(!)

Amacım alkol reklamı değil ama öyle!

***

Peki orijinal Alkolü sadece ultra zenginler alabilince ne olur!

Etil alkol, metil alkol, yapma alkol, en ucuz sentetik haplar, ekstazi, bonzai, kolonya derken…

Sahte alkolden ölenler, kör olanlar mı dersin, halüsülasyonlar görüp ejderha diye duvara kafa atanlar mı dersin, suç oranlarında ki artışlar mı dersin!

Ne derseniz deyin.

Değil 4f şu an 1F ye muhtacız! Tamam, inşallah yaza virüs azalır belki ölmeden çıkarız ama ne halde çıkarız orası karışık!

Allah yardımcımız olsun.

Bu durum yönetenler için de sıkıntı, ister beğenin ister beğenmeyin ben demiş olayım!

Kale-i Sultaniye Antlaşmasının 212. Yıl dönümü de mübarek olsun inşallah.

Selam ve dua ile.

 

 

 

 

 

Haber

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.